10 Ekim 2017 Salı
11. Gün. Küçükyalı Bostancı Arası.
Sabah hızlıca evi toparladım. Yataklar, akşamdan kalan bardaklar, kül tabakları. Elden geçti. Kahvaltı hazırladım kendime. Konca arada bir yapar kahvaltı. Keyfi istediği saatte ve istediği gibi. Kahvaltıdan sonra çay içtim, mutfağa gidip gelip yemek yaptım. Zeytinyağlı pırasa, kırmızı mercimek çorbası ve makarna pişirdim. Bunlarla bir iki gün idare ederiz.
Öğleden sonra attım kendimi dışarı. Doğru sahil yoluna. Cep telefonuma taktım kulaklığımı, açtım müziğimi ve başladım yürümeye.
Küçükyalı'dan Bostancı'ya doğru yürüdüm yürüdüm. Tepemde pofuduk pofuduk bulutlar ve güneş, sağımda deniz, tekneler, adalar, etrafımda kedicikler, martılar. Hafif bir esinti var. Hava öyle güzel ki. Ne üşüyorsun ne bunalıyorsun.
Bostancı'ya geldim. Deniz kenarında bir çay içtim.
Dönüşte Küçükyalı Beltur'da bir çiz kek yedim. Marketten bir kaç şey alıp eve geldim.
8579 adım atmışım.
Açık havada yürüyüş ne güzel. Spor salonundan böyle mutlu dönmüyorum. Ama onun da başka artıları var. "Bir sürü para verdim" diye gidiyorum muntazam. Evde sporumu yapayım dersen tembellik yapıyorsun çünkü.
Akşam yemeğimi yedim ve köşeme çekildim. Biraz kitap okuyacağım. Sonra
internette takılırım biraz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Thank you for the new posts.They are great. Your photos connect me with my beloved Instanbul. They are great. Keep going.
Evlenmeden önce evimiz sahile yakındı ve sabahları yürüyüş yapardık komşumla...
Yazınızı okuyunca o günler geldi aklıma.
Şİmdi Kadıköy sahile inmem gerek yürüyüş için ki bazı yerleri de kapattılar.....
Keyifli günler Mihriban Abla.
Yorum Gönder