1 2 3 4 5 Bu kodu kullana

16 Temmuz 2013 Salı

Mini Tatil



               Hafta sonu Ağva Green Park'taydık. Konca motor grubuyla kamp kuracaktı. Biz de Kuzenlerle arabayla gitmeye karar verdik

               Yolda mola verip şirin bir gözlemecide kahvaltı yaptık.



               
 
 
           Güzel manzaralı yolculuktan sonra kamp alanına vardık. Konca kendi çadırını kurarken biz de  bungalova eşyalarımızı yerleştirdik.  Sonra attık kendimizi denize. Kumsal oldukça  büyük ve güzeldi.




          Böylece sezonun ilk deniz keyfini yapmış oldum. Bol bol güneşlendik. Sahil boyu yürüdük.

          Akşam  hep beraber uzun bir masanın etrafında yemek yedik. Herkes yiyeceğini getirmişti. Mangallar yakıldı. Şarkılar söylendi.

        



         Ertesi gün öğlene kadar tekrar denize girdik. Sonra dönüş yolu başladı. Biz biraz Ağva'yı gezdik.

         Yorgun evimize geldik. Hoş ve değişik bir hafta sonuydu.

         Bu perşembe de Sinop'a gideceğiz inşallah. Çok özledim.
     

  

9 Temmuz 2013 Salı

Köyünü Özleyen, Çok Özleyen Bakkal



            Bu bakkal hep alışveriş yaptığımız bakkal değil. Azıcık uzak. Ona bira almak için gidiyorum. Çünkü bizim bakkalda bira yok.

            Ama bu bakkalı çok seviyorum. Bakkalın önünde minik bir bahçe yapmış. Domatesler ,marullar, soğanlar, kabak falan ekmiş.




          Bugün bira almaya gittiğimde konuştuk biraz.  Beni çok mutlu eden, horoz ve tavuklarını sordum. Önce bir kaç civciv almış pazardan. Onları büyütmüş. Dükkanın önünde, bahçenin yanında minik bir kümes yapmış derme çatma. Üremişler sonra. Yumurtlamışlar. Derken minik civcivler gelmiş.

          Horozun haykırışı beni çocukluğuma götürüyordu hep. Lojmanlarda bahçeli evlerde büyüdüm ben. Kümeslerimiz olurdu. Önce kuluçkaya yatardı tavuklar. Sonra o güzelim civcivler çıkardı yumurtadan. Civcivlerini gezdiren o tavuklar nasıl da gururla dolaşırlardı.

          Şimdi ki civcivler makinadan çıkıyor. Onları kollayan, gururlanan anneleri yok ne yazık ki. Pazarda satılan annesiz o civcivler bana çok hüzün veriyor.
           
          O horozun her bağırışın da bunları hatırladım.

          Bir gün onları karşıdan karşıya geçerken gördüm. Dua ettim "tanrım onları koru" diye. Öyle güzel geçtiler ki.

          Şehir hayatına çoktan adapte olmuşlar. Yeşillikler arasında dolaşıp duruyorlar.
 
          Bakkala klasik soruyu sordum bugün. " Memleket nere?" Bafra'lıymış. Yani benim Sinop'uma yakın bir kasaba.

           Yaşasın. Hemşehriyiz.:))

2 Temmuz 2013 Salı

Yaz, Serin Birkaç Gün Hediye Etti



            Yazın serin günler, kışın güneşli günler ne güzel gelir. İstanbul'da birkaç gündür yağmur, fırtına ve onların bıraktığı serinlik var.

             Kızgül'le Kadıköy'e kaçalım biraz dedik.



        Minibüsle bir saatte gittiğimiz yolu metroyla yirmi dakikada gitmek çok keyifli. Bir de hafta arası gitmek çok konforlu doğrusu. Hafta sonunun hengamesinden uzak.



         Önce yürüdük biraz. Sonra ana kız Alkım'a girdik. Kitapları kolaçan ettik. Ben Karatay'ın bir kitabını aldım. Sonra Kafka Kafe'ye çıktık. Teras manzarasına baka baka yemeğimizi yedik.

         Perşembe günü de Erenköy Pazarı'na gideceğiz inşallah.



       Bu kitaba dün gece başladım. Kızgül pek övdü. Bu aralar tatil ihtiyacındayım. Yanlış anlamayın. Bir yerlere gidip tatil yapmaktan bahsetmiyorum. İstediğim birkaç günlük bir ev tatili. Herkesin kendi başının çaresine  baktığı, benden kimsenin bir beklentisinin olmadığı, akşama ne pişıreceğimi düşünmeyeceğim birkaç serseri gün.

       Aslında kimsenin beni zorladığı yok da ben kendi kendimi tutsak ediyorum.