Ana baba evinden döneli birkaç saat oldu. İstanbul'a ayak basar basmaz market alışverişi yaptım. Eve gelir gelmez de mutfağa koştum.Eee! Kaç gündür yemek yapmıyorum. Dinlendiğim yeter artık. Mutfağı hale yola soktum. Doğru bilgisayarıma... Özlemişim.
Ankara fotolarını yükledim. Gittiğimin ertesi günü Deniz'le Tunalı'da buluştuk. Bir yerde oturup sohbet ettik. Sonra Leylak Dalı' nın bahsettiği Zerrin Tekindor'un sergisinin buralarda bir yerde olduğu aklıma geldi. Deniz "Hadi ben seni götüreyim." dedi.
Deniz'ciğimle sohbet ve güzel bir sergi... Hoş bir gündü. Birkaç gün sonra Leylak Dalı'yla buluşmaya karar vermiştik. Heyecanla buluşma gününü bekledim. O gün erkenden gittim. Cep telefonumu da evde unutarak ve de yanlış yerde bekleyerek... Neyse akıllı Leylak Dalı beni bulmayı başardı. Buluşamasaydık çok üzülecektim.
Tam da düşündüğüm gibiydi. Güleryüzlü, hoş sohbet. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. Lalenin Bahçesi'sinin Ankara'ya geleceğini ve yoğun bir gezme programı hazırladığını söledi Leylak Dalı.
Onlara Anıtkabir'de ben de katıldım. Böylece Lale'yi de tanımış oldum. Çok mutlu oldum.. Onların hızına yetişemezdim tabi:)) Onlar " Tiyatro zamanına kadar ne yapalım?" diye düşünüyorlarken onlardan ayrıldım. " İyi ki bu blogu açmışım ve bu güzel insanları tanımışım." diye düşünerek eve doğru yürüdüm.
5 yorum:
İyi ki biz de seni tanımışız, yine gel:))
ne mutlu size, benimde imkanım oldugunda Ankarayı zıyaret edecegım.
sevgiler
çok hoş oldu... Hiç aklınıza gelirmiydi Anıtkabirde görüşeceğimiz...
sevgiyle
Ne hoş beraberlikler bunlar. Yavaş yavaş dostluklar sanaldan gerçeğe dönüşüyor. Ne güzel...
Çok ara verdiniz,özlettiniz.Ne güzel zaman geçirmişsiniz,sergiyi ben de Leylak Dalı ile öğrenmiştim,ressamı ve resimlerini çok severim.
Dostlarınızla nice güzel zamanlar geçirmeniz dileğiyle...
Yorum Gönder