16 Ocak 2011 Pazar
Yine Yağmur Yine Pazar
Uyandığım da daha perdeleri açmadan anlamıştım puslu yağmurlu bir pazara uyandığımı. Olsun ... Böyle günlerin de ayrı bir tadı var. Camı açtım. Nefesimi aldım derin derin. Şükrettim.
Mutfağa gidip çayı koydum ilk iş. Sonra pilatesimi yaptım. Gülümsedim. Puslu hava sanki dağıldı. Güzel bir kahvaltı maydonozlu beyaz peynirli yumurtalı. Gazetemi okudum. Hızlı çekim evi toparladım. Bugün pazar fazlasına gerek yok.(Diğer günlerden ne farkı varsa.)
Tam film havası. Bloglarda önerilenlerden bir tane seçip seyredeceğim. Sonra yürürmüyüz yoksa ben Küçükyalı'da küçük bir yürüyüşmü yaparım bilmiyorum. Şu an miskinim ben. Miskin ne demekmiş bir bakalım.
-Çok uyuşuk olan. -Hoş görülmeyecek durumlar karşısında tepki göstermeyen. -Aciz zavallı. -Cüzzam hastalığına tutulmuş olan.
Son şıkkı hiç bilmiyordum. Bana ilk şık uyuyor. Bugün mutluca bir miskinim işte...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
Hayat koşuşturmacadan ibaret değil. Bu güzel miskinlik de bedenin ve ruhun dinlenmesi için gerekli. Ayrıca çok hoş.
Sevgiler...
Emekliliğin en güzel yanı koşturmak zorunda olmamak değil mi?
Ne güzel siz de plates yapıyorsunuz , ben de fırsat buldukça yapıyorum çok rahatlatıcı , ruhuma da iyi gelen bir spor...Bu arada taze soğana kırılan yumurta da çok güzel oluyor.Afiyetle...
Mutlu haftalar...
Baykuş Gözüyle- Haftada dört gün yapıyorum platesi.Yapmadığım zamanlar suçluluk hissediyorum. Taze soğanlı yumurtayı annem yapardı çocukken. Çok severdim.
bende deneyim bu yumurtayı, bakalım nasıl oluyor.
guzel bır pazar gecırmıssınız. en azından huzurlu ve sakın.
Zeynep- Yumurtayı Melisa'ya yap annesi.
Yorum Gönder