1 2 3 4 5 Bu kodu kullana

6 Haziran 2010 Pazar

Sahil yolunda...





          Sabah nasıl da yağmur yağıyor, gök gürlüyordu. "Bugün dışarıya çıkmam." diye düşündüm. Biraz balkondan yağmuru izledim ve havayı kokladım.

          Mutfağa girip akşam yemeğini de hallettikten sonra  Konca'ya "Hadi, sahilde yürüyelim tembellik edeceğimize." dedim.

          İndik sahile. Mis gibi bir yağmur sonrası havası.

          
      
         Barınakları çok severim. Burası Küçükyalı balıkçı barınağı.






Uçurtmaları görünce "Benim hiç altıgen uçurtmam olmadı; sadece şeytan uçurtması uçurdum. Çocukken çok özenirdim." dedim Konca'ya.                                                                                                                      








                        Derken  birkaç adım sonra uçurtmacı görünce Konca  "Sana alayım mı? " dedi. Ve benim de bir uçurtmam oldu. Adam "Paket yapayım mı?" diyor. Herhalde torunlarımıza götüreceğiz zannetti. "Hayır,     uçuracağız."dedik.                                                                                                                                                                                       



                                                                                                      
Bu, kuyruğu.
                                                                                                      
                                                                  

     









Nasıl da zevkli. O, uçuyor; ben değil.Ama ipler benim elimde. Bazen bırakıyorum ipini. Özgür hissediyor.Sonra onu kaybetmemek için ipi çekiyorum.                                                                                                                                           

                     


2 yorum:

yaban dedi ki...

Kendinize ucutma aldiginizi okurken neredeyse gozlerim doldu,, Hele ucurtma ucururken cekilmis fotografinizda da..
Profilinin ilk cumlesi 'dunyaya geldigi icin mutlu...' diye baslayan cok ozel birisiniz..

gecen cuma da biri hollandali biri ispanyol olan ve genclik donemlerinden beri arkadasliklari suren, fakat sadece gectigimiz son iki yildir sevgili olan, ve orta yasin hayli uzerinde bulunan bir ciftin belediyeye gidip iliskilerini onaylattiktan sonra cektirdikleri ve sevdikleriyle paylastiklari bir fotograf vardi, cok sevgi ve umut dolu bakiyorlardi birbirlerine,,

demeye calistigim sey; gencler hayattan bikmis ve mutsuz, ama bizden onceki kusaklar hayattan daha cok zevk aliyor sanki,,
-benim karsima cikan ornekler belki de.,-

sabah evden hicbir sey yapmamak uzere cikmis ve ucurtma ucurmussunuz,, benim gozlerim dolmasin da ne olsun simdi,, :)

hüznün tadı dedi ki...

Hep diyorum ki hayatı kırkımda anladım ve anlamaya devam ediyorum. Bana "Gençliğine dönmek ister misin?" diye sorsalar o çok zor döneme dönmek ister miydim bilmiyorum.

Ne olur küçük şeylerden mutlu olmak için kırkı beklemeyin.