"Sıkıcı pazarlardan biri işte." diye kalktım sabah. Kalktığımda Konca motoruyla bir pikniğe gitmek için hazırlanıyordu. Motor montları, botları her şey salona yayılmış durumda. Ben hep " Gitmen bir hengame, gelmen bir hengame!"derim. Dönünce de bütün eşyaları salona yayılır birer birer. Ben de habire toplarım.
Neyse buzluktan indirdiğim şinitzelleri de didiklemiş. Mangal için yanında götürecek. Sonra "Benim için dua et karıcığım."dedi ve gitti.
Ben arkasından kül tabaklarını boşalttım. Ortalığı havalandırdım. Gazetelerimi ve çayımı alıp kanepeye kuruldum. Birden hatırladım. Kızgül kaç gün önceden Haldun Taner Sahnesi'ne bilet almıştı. "Oley!" dedim.
Kızgül kalktı, giyindik. Kadıköy'e yollandık. Oyunumuzun adı "Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli"ydi.
Yaşlı bir çiftin yatak odasında başlıyor oyun. Zaman zaman ölmeyi deneyen çift gittikçe gençleşiyor ve bize hayatlarından kesitler sunuyorlar. Sondan başa doğru... Güzeldi.
Sonra metroya biniş eve geliş ve tabi evi tam da umduğun gibi buluş... Ortalığı toplayış ve hemen mutfağa giriş...
3 yorum:
Bu pazar biz de kadıköydeydik,hava çok güzeldi.Yunus'u cumartesi sabahları Haldun taner tiyatrosuna götürüyordum ama bu 9 yaşı için uygun oyun bulamıyorum...
Kadıköy'ü ara sıra görmezsem özlerim ben. Bazen de yalnız gidip sokaklarında dolaşırım.
oyunun afişini görmüş merak etmiştim. Demek beğendin. Kaçırmadan görebilsem bari...
Senin koncana dediğini ben Gamse'ye derim:))
sevgiler Mihribancım
Yorum Gönder