16 Ağustos 2013 Cuma
Bin Muhteşem Güneş
Ruhumda bıraktığı buruk bir tadla okudum kitabı. Elimden bırakmak istemedim.
Şeriat, savaş ve bombalarla çalkalanan Afganistan'da, yolları "Raşit'in karısı" olarak kesişen, Meryem ve Leyla'nın hikayesi bu.
Meryem'in onu hayal kırıklığına uğratan, aşkla sevdiği babasından sonra nasırlaşmış yüreğini açtığı tek kişi Leyla ve çocukları oluyor.
Leyla'da kaybettiği anne ve babası, çocukluk aşkı Tarık'ın yerine Meryem'i koyuyor. Onda bir anne sıcaklığı buluyor.
Raşit'in öfkesi, zalimliği, şiddeti karşısında iki kadın sevgileriyle yaslanıyorlar birbirlerine. Tutunmaya çalışıyorlar hayata.
Ben bu kitabı çok sevdim. Hosseini'nin ilk romanı "Uçurtma Avcısı"nı da okumak istiyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
Uçurtma avcısı ondan bin kat güzel.Benzer hikayeler ama ilk kitap olduğu için bin muhteşem güneşte aynı tadı bulmadım.
Uçurtma Avcısı'nın filmini seyrettim. Ben kadın hikayelerini seviyorum.
Evet ben de ''Uçurtma Avcısı'' nı çok beğenmiştim. Bin Muhteşem Güneş de çok güzeldi tabi...
Merhabalar;
Blogunuzu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım.
269. takipçiniz benim.
Bu arada çok hoş bir çekilişim var, muhakkak beklerim :)
Sevgiler
http://whiteglaze.blogspot.com
twitter: @_gamzeahmet_
Kanımı donduran cinstendi bu kitap.. Çok güzeldi..
Her iki kitabın izleri halen durur bende de ...
uçurtma avcısını da okudum bin muhteşem güneşi'de. Sanırım bu kitaplar bana hem şansımızı, hem şanssızlığımızı hatırlattı. Şanslıydık çünkü ülkemizde huzur vardı. Şanssızdık çünkü dünyanın bir köşesinde değişen bunca hayatlara dünyaca sessiz kalıyoruz. Gerçekten çok etkileyici
Yorum Gönder