Karlar içinde ve burnum aka aka feci bir nezleyle gittik Kuzen'le. Ankara'da "Ne yaptın?" derseniz günler yemek içmekle, o sofradan bu sofraya koşmakla geçti.
Nevşin'e ve diğer kuzenlere ziyarete gittik. Her gittiğimiz yerde nefis sofralar bekliyordu bizi. Annem dersen Çerkes yemekleri yaptı bize. Çerkes tavuğu, mısır unundan çerkes pastası ve haluj. Bunun sonucu olarak kilo almış olarak döndük biraz.
7. Cadde'de dolaştık kuzenle. Akşamları annem, güleryüzlü Yamize, ben, kuzen; kanepeye, koltuklara yayılıp bir yandan bitki çayı içtik bir yandan dizi seyrettik kız kıza. Kitap okumaya annem kızıyordu. "Evinizde okursunuz iki laf edin." diyordu. Sabahları da bizi uyutmuyordu. "Kahvaltı hazııır! Kalkın haydi!" diye.
Artık eve dönme zamanı geldi. Evi ve İstanbul'u özlemiştik.
Geldiğimde düzenli bir ev beni bekliyordu. Aman nazar değmesin. Konca evi silip süpürmüş. Kızgül'üm nefis yemekler yapmış.
Böyle ara sıra gitmek lazım demek ki..
8 yorum:
ohh ıyı yapmışlar :) tatil çabuk bitiyor değil mi
Oh ne güzel anne yemekleri yemek, özlem gidermek özleyerek geri dönmek:)
Hoş geldin Mihriban' cım.İyi etmişsin bolca yemekle. Sen hemen yürüyüşlerle yüzmelerle formuna dönersin eminim :)
Nesrin- Alışılmış günlere biraz ara vermek iyi oluyor.
Başak-Haklısın. Anne keyfi çok güzel.
Asuman-Çok değil bir kilocuk almışım:))
Soluklanmak ve sorumlulukları devretmek iyi gelir ki gelmiş galiba :)
Buğday Tanesi- Evet. Mola vermek lazım.
Ablacığım,
Hoş geldin İstanbul'a...
Bak ne güzel oluyor arada bir seyahat etmek Ankara'ya... Belki İzmir'e de gelirsin!
Ümit'ciğim gelirim inşallah. Öpüyorum.
Yorum Gönder