1 2 3 4 5 Bu kodu kullana

17 Kasım 2014 Pazartesi

Mutfak Ve Kadın



             Bana göre erkekler  mutfağa çok yakışsa da  bir evin mutfağının hakimi kadın olmalı.   Evin sıcaklığını veren, onu yuva yapan içinde pişen yemeklerin kokusu değil midir?

             Bu sabah annemle olağan telefon konuşmamızı yapıyorduk. " Arkadaşlarım haber verdi bana geleceklermiş" dedi. "Evde lahana vardı hemen dolma sardım" diye ekledi.

             Evde hazırda mutlaka bir şeycikleri vardır annemin. O sekseninde de olsa misafirleri için mutfağında bir şeyler  mutlaka hazırlar.

             Dolma sarmaya hiç üşenmez.  Yaptığı her şey çok lezzetli olur.

             Kadınlar yaşlandıklarında ve artık mutfağa giremez olduklarında evin canlılığı kaybolmaya başlar, gelen giden ayağını keser yavaş yavaş. Sanki eve yaşlılık kokusu sinmiştir mis gibi yemek kokuları yerine.

             Annem mutfağından hiç vazgeçmedi. Ocağını kimseye bırakmadı. Sağ olsunlar  gelen gideni de hiç eksik olmadı.

2 Kasım 2014 Pazar

Pazar Kasveti



                 Pazar günlerime kasvet basmazsa şaşarım doğrusu.  Bu duyguyu yaz ve bahar pazarlarında yaşamam belki.

                 Tıpkı bu sabah gibi sabah gözlerimi açtığım da bünyem o sabahın Pazar sabahı olduğunu anlar sanki.

                  Bu duyguyu yenmek için elimden geleni yaparım aslında. Bugün Konca'ya yürüyüşe çıkalım dedim. Motorcularla gezisi varmış. Başka zamanda dizini bahane eder. Her ne hikmetse motorun üstünde dizi hiç ağrımıyor.

                  Pazar günleri Oğul ya sabah koşusu sonrası ya da bisiklet turundan sonra uğrardı. Dört yumurtadan kaşarlı omletini sipariş verir bizi şenlendirirdi.  Bu sabah o da gözükmedi. Mesajlaştık. Çok çalışıyormuş çok...

                   Kızgül'üm zaten yok. Keşke olsaydı da hep odasında otursaydı. Kapısının altından ışığı sızsaydı. Yeterdi bana.

                   Neyse bende aldım kendimi yanıma çıktım sokaklara. Küçükyalı cıvıl cıvıldı. Hava güneşli ama soğuk ısırıyordu.  Balıkçıların önü kuyruk olmuş. Hafta sonu ya herkes balık yiyecek. Bende dönüşte almaya karar verdim.

                 

             

                      Sahil yoluna götürdü ayaklarım beni.

                      Denizi görüp de kokusunu duyup da huzur duymamamak mümkün mü acaba? Gözlerim denizde zihnimle konuşa konuşa yürüdüm yürüdüm...  Hiç susmaz zaten kendisi.

                      Dönüşte birisinin çöpe kurumuş ortancaları kesip attığını gördüm. Ama ben bayılırım kurumuş ortancalara. Kendime bir kaç dal seçtim.

                      Sonra markete uğradım. Bir kırmızı aldım. Balıkçıda kuyruk hiç azalmamıştı. Bekledim bekledim balığımı da aldım.

                      Ve eve dönüş.