1 2 3 4 5 Bu kodu kullana

29 Ekim 2013 Salı

Ankara, Bir Film, Bir Kitap, Bir Şarkı...



                     Bayramın üçüncü günü annemle Ankara'ya gittik. Zaten ona  beraber döneceğimizi söylemiştim. Seyahatler artık onu çok heyecanlandırıyor çünkü.

                     Kuğulu Park resmi geçen gidişimden. Ama bu sene de Nevşin'ciğimle orada buluştuk. Kuğulu Park'sız olmaz.

                     Ankara'daki akrabalar ayda bir gün müzikli bir restaurantta buluşuyorlar ve altın da topluyorlar. Bu sene ben de katılıyorum. Her toplaşmada olmasa bile iki ayda bir ben de varım.

                     Bu ayki toplaşmamız Park Restaurant'ta oldu. Annem de katılıyor tabi. Yedik, içtik, bol bol oynadık.

                     Bir gün de parıldayan çiçek le  Hamamönü'nü gezdik. Derken Anne'ciğin güzel yemekleri falan günler geçti ve pazar günü evcağızıma döndüm.

                     Kızgül'üm evi temizlemiş, yemekler yapmış, bana hiç iş bırakmamış. Biz de bugün Kızgül'le sinemaya gittik.





                    Film bana uzayın o sonsuzluğundaki yanlızlığı çok iyi hissettirdi. Ben pek bilimkurgu sevmem ama "Bu astronotlar neler görüyorlar ve hissediyorlar acaba?" diye merak ediyorsanız mutlaka gidin derim. Film 3D tekniğiyle çekilmiş ve zaman zaman benim başımı döndürdü.




              Bu kitabı annemlerde buldum ve hemen el koydum. Yolda başladım okumaya ve halen zevkle okuyorum. Kaçırdığım bazı şeylerin farkına vardım böylece.


             Şimdi güzel bir şarkı...



15 Ekim 2013 Salı

İyi Bayramlar.



            Oğul ve Kızgül elimi öptü. Bende Anneciğimin elini öptüm.  Kahvemizi içtik. Bayramdaaan bayrama yediğim çikolatamı da yedim:))  Yemeklerim de hazır, mutfağa dizilmişler.

             Oh! Daha ne olsun. Tüm ülkeme mutlu bayramlar olsun.



           

11 Ekim 2013 Cuma

Ankara'dan Annem Gelmiş...


           
             Ama önce İzmirden Kardeş geldi. Bir gececik kaldı. Olsun. O kadar işinin arasında bize zaman ayırdı ya.
             

             Annem hasta olan teyzemi görmek için gelmek istiyordu ne zamandır.. Ama bin kere karar verip bin kere caydı. Hem gelmek istiyor hem cesaret edemiyordu. Yaşlanmak işte böyle bir şey galiba. En sonunda  "Anne bayramdan sonra ben seni almaya geleceğim. Sen telaşlanıp kendini üzme ne olur." dedim. Ertesi gün hiç bana söylemeden biletini alıvermiş bi cesaret. Neyse sorunsuz geldi.

             Bugün onu teyzeme bıraktım. İki kardeş hasret giderecekler bu gece. Teyzem artık yatağa bağımlı. Birbirlerini her görüşte "Artık bu son görüşmemizdir." diyerekten mutlu oluyorlar. Bayramı birlikte geçirecekler inşallah.

             Bugün onları gözlemlediğimde yaşlılığın ne zor olduğunu düşündüm.

             Ama bakıyorum ikisinde de kontrol mekanizması iyi çalışıyor. Teyzem yattığı yerden çocuklarının ve torunlarının hayatını takipten geri kalmıyor. Annemse "Bu koca akvaryum buraya hiç olmamış, küçük bir şey alsaydınız kızım." dedi mesela. Akşam Konca motor toplantısından biraz geç döndü. Gelince de yemek ısıtıp yedi. Annem hemen "Olmaz kızım senin sorman ve yemeğini hazırlaman lazımdı."diye söylendi.

             Canım anam benim. Ben de yaşlandım artık. Bana anneliğini hissettiriyorsun ya. Çok mutlu oluyorum çok.



2 Ekim 2013 Çarşamba

Bir Sonbahar Günü



                     Havalar soğudu. Hırkalara şallara sarılma zamanı gelmiş. Yorganımı da çıkarttım artık.

                     Böyle havalarda pencere önüne yerleşmek pek güzel oluyor. Bir yandan müzik dinlemek bir yandan sokağı seyretmek pek hoş doğrusu.

                      Müzik deyince, dün akşam çok sinirlendim. Çok hoşuma giden bir Çerkes ezgisini, pek bilmediğim bir siteden indirmek istedim. İndirmez olaydım. Start.qoneB.com diye bir site giriş sayfamı işgal etti. Dünden beri onla uğraşıyorum. Google'a sordum. Birçok şey denedim, bir türlü olmadı. Ne sinir bozucu bir şey! Kendi bilgisayarımıza söz geçiremiyoruz.

                      Neyse artık uğraşmayı bıraktım. Oğul uğradığında halleder artık. Tabi bol bol da söylenir. "Bilmediğin siteleri ne kurcalarsın bilmem ki?" diye.

                      Yağmur çiseliyor, insanlar koşuşturuyor. Yavaş yavaş akşam olmakta.

                      Yarın benim doğum günüm. Konca beni Beyoğlu'nda gezmeye davet etti.