1 2 3 4 5 Bu kodu kullana

28 Mayıs 2013 Salı

İş Dönüşü...



       Kağıtları doldurdukları araba, boylarından büyüktü.

       Balkonumun karşısındaki duvara yorgun oturmuşlardı akşam serinliğinde.

       İkisinin elinde gofret, keyifle yiyorlardı.

       Belli ki günü tamamlamanın ödülüydü bu.

       Bir ara kırmızı tişörtlü başını yukarı kaldırdı.

       Kara gözlerini gördüm.

       Fark etti mi acaba resimlerini çektiğimi?

       Utandım gözlerimi kaçırdım.

       Biraz sonra yola çıktılar.

       Kendilerinden büyük arabalarını çeke çeke.  

24 Mayıs 2013 Cuma

Arkadaşlarımla Kahvaltı Keyfi



            Arkadaşlarım bugün kahvaltıya geldiler. Bu sabah tembellik yoktu. Sabah erkenden kalktım. Ortalığı düzenledim. Başladım soframı kurmaya.


            Gelelim menüye...

            Peynirli çıtır börek ve mantarlı sucuklu kaşarlı omlet sıcaklar...



        Soslu patlıcan ve biber kızartması.



       Havuçlu kabak salatası.



       Krem karemelli kek.



        Güzel sohbet, günlük hayat paylaşımları sanki bizi hafifletti. Hoş bir gün oldu.

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Ben Gidersem...




        Ben gidersem, ruhum,sen kal dünyada,

        Sırlarımı aşikar etme,

        Zar olsam da kaybolsam da bir sevdada,

        İstemem benim gibi acı çekme.

17 Mayıs 2013 Cuma

Hamaratlık Günümdeyim.



          Geçen yaz kavanozlara yaptığım domatesler o kadar hoşuma gitti ki. Açıp açıp kullandım yemeklerde ve soslarda. Canımız yaz domatesi tadında domatesli pilav mı istedi? Hiç sorun değil. Aç bir kavanoz bol domatesli pilavını yap, yazın yapmışcasına lezzetle ye..

          Bundan sonra hep domatesi yapacağım. Biraz zor geliyor ama bir kaç partide yaparsan kolay oluyor.

          Dün pazarda avare avare geziniyordum. Hem güzel bir şeyler bulursam almak, hem yürüyüp sıkılaşmak amacıyla.

          Baktım kadınlar öbek öbek yaprak alıyor. "Nasıl yapıyorsunuz bunları ?"diye sordum. Çok kolay bir tarlf söyledi biri.

          Dezenfekte (kaynatarak) ettğimiz kavanozlara yaprakları üçer dörder rulo yapıp veya katlayarak dolduruyoruz. Kapağını sıkıca kapıyoruz. Işık almayan bir dolapta saklıyoruz. Bu kadar.

          Ben denemek için dokuz kavonoz yaptım. Yaprak sarma yapa yapa çok başım ağrıdı ya, o da ayrı mesele:))

           Bugün bu kavanozlardan başka bir de "nokul" yaptım.



        Nokul memleketim Sinop'a özgü bir tatlı. Aslında rulolar kendi etrafında döndürülerek yuvarlak yapılıyor. Ben böyle keserek yaptım. Yemesi servisi kolay olsun diye. Çok severim özlemişim.

        Benimki biraz çok çıtır oldu. Çok mu kuruttum fırında anlayamadım. Olsun gene de çok güzel tadı.

        Yağlı mayalı hamur hazırlanıyor. Açılan yufkaya (çok ince açmak gerekmiyor) biraz yağ, bol ceviz,bol kuru üzüm, biraz toz şeker serpiliyor. Ortasından kesilen yufka rulo yaparak sarılıyor ve kendi etrafında çevirerek yuvarlak tepside pişiriliyor. Veya benim gibi böyle keserek yapabilirsiniz.

        Sinop'da  fırınlarda taze taze yapılır ve çok tüketilir.

        İşte bugünkü faalıyetler bunlar.

12 Mayıs 2013 Pazar

Annem.


           Bazen bana hala çocuk muamelesi yapmana kızsam da yüreğimdeki  sevinci bastıramıyor, "benim annem vaaar..." diye bağırıyor içim.
         

           Beni hep merak eden, düşünen,  seven tek kişisin biliyorum.

       
           İyi ki  varsın annem...




          

10 Mayıs 2013 Cuma

Gri Bulutlar Altında.



           Tepemizde gri bulutlar... Yağmur ha yağdı ha yağacak diye çıktık yola Kızgül'le. Bir gün önce kararlaştırmıştık yürüyelim diye. O izin gününde yarım gün çalıştığı için bugün yarım gün izinliydi.

           O gelmeden yemekleri yaptım. Ortalığı toparladım.

           Sahil yolunda çıktık yürüyüşe Bostancı'ya doğru.


        Yollarda çiçekler...




          Yürüdük öyle çok konuşmaya ihtiyaç duymadan. Birbirimizin varlığından mutlu.

 

        Suadiye balıkçı barınağına vardık. Bir kahve molası.



      Bana baktı Kızgül. Huzurlu, masum... Bugün yağmur yağmadı.



8 Mayıs 2013 Çarşamba

Ankara Günleri.



             Döndüm ve birkaç gündür evi toparlamakla meşgulüm. Gerçi geleceğim gün kızım yemekleri yapmıştı, ortalık da derli topluydu ama biraz düzen değişikliği oluyor. Bir şeylerin yerleri değişiyor. Ben hemen kendi düzenimi kuruverdim.

             Ankara'da bahar öyle bir bastırdı ki kendime ince giysiler almak zorunda kaldım. Yukarıdaki resim, annemlerin arka bahçesinde çekildi. Sabahları o yeşilliğe bakmak, annem ve Yamze'yle kahvaltı yapmak çok keyifliydi. Sevdiğim yemekler de bir bir yapıldı. Anneciğim sağ olsun.

             Sonra arkadaşlarla buluşma, 7. Cadde'de dolaşmak, tıklım tıklım kafelerde oturmak, ev gezmeleri, Tunalı'da gezinmek...

             Bir gece de Zehra'da kaldım. Bana terasta yemek hazırladı. Şarap keyfi yaptık birlikte. Sabah da kahvaltım balkonda hazırdı.




       Hiç üşenmiyor ordan oraya koşturuyor.

       İşte böyle geçti günler.