1 2 3 4 5 Bu kodu kullana

21 Mart 2013 Perşembe

"Dostlar Beni Hatırlasın"



         Sivas Sivrialan köyünde doğmuş Veysel. 7 yaşında çiçek hastalığında bir gözünü, diğer gözünü de bir kaza sonucu kaybetmiş.

         Babasının oyalanması için aldığı sazla türküler söyleyip çalmaya başlamış.

         Hüsranla biten ilk evliliğini köyün güzel kızı Esma'yla yapmış.  Karısı bir süre sonra  çocuğunu bırakıp evdeki yanaşmayla kaçmış. Karısını kaçacağını hisseden Veysel Esma'nın çorabına biraz para koymuş sefil olmasın diye. Çocuğuyla yalnız kalmış Veysel. Bir süre sonra onu da kaybetmiş.

         Kızı bir söyleşide Veysel'in Esma'yı aldatılmasına rağmen hep sevdiğini söylüyor. Bu hikaye beni derinden sarstı. Acaba Esma çorapta saklı parayı bulunca ne yaptı, ne düşündü. Yüreği pişmanlıkla burkuldu mu?

         Veysel 1933'te Ahmet Kutsi Tecer'le tanışmış ve onun teşvikiyle kendi deyişlerini yazmaya başlamış. Daha sonra Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yapmış.

          "Türklerin ihyası Hazreti Gazi
            Kurtardı vatanı düşmanımızdan
            Canını bu yolda eyledi feda"
dizeleriyle başlayan ilk şiiri Atatürk Destanı'nı  yazdı.

            En büyük arzusu Atatürk'ü görmekmiş. Bu arzusunu gerçekleştirememenin üzüntüsünü hep yaşamış Veysel. Bir de askere gidememek üzmüş onu.

            Ruhi Su bir dost meclisinde bir türküsünü söylemiş. Bitince Veysel'e "nasıl buldun Aşık." diye sormuşlar. "Dağlarda çiçek olur, alır onu şehre getirirsiniz. Çok güzel saksılarda onu beslersiniz. Ama eski kokusunu tutturamazsınız." demiş.

            Onun en sevdiğim dizelerinde
           
           "Güzelliğin on para etmez
             Bu bendeki aşk olmasa
             Eğlenecek yer bulamam
             Gönlümdeki köşk olmasa"
diyor Aşık Veysel.

           "Dost dost diye nicesine sarıldım
             Benim sadık yarim kara topraktır."
diyen Veysel 21.03.1973 günü sadık dostuna kavuşmuş.

             Sevgiyle anıyorum.


7 yorum:

Asuman Yelen dedi ki...

Bu çorap hikayesi, "sevgi nedir"
sorusuna bir cevap adeta. Nurlar içinde yatsın...

hüznün tadı dedi ki...

Ne yüce bir sevgiymiş. Ancak Veysel'e yaraşır.

Adsız dedi ki...

hüznün tadı bu hikayeyi biliyordum sunay akından mı emin değilim...
gerisini soyle hatırlıyorum tabi sehir efsanesi değilse,

asıklar kosarqak kaçarken eski bir kiliseye sığınmıslar.
kilisede ki tanrı heykellerinin gozleri oyulmus çıkarılmıs insanlığın ayıbını gormesinler diye...
esma bunu gorünce çıldırmıs.
aklını oynatmıs.

valla sehir efsanesiyse bilemiyorum.
ama çıldırmadıysa bunun üzerine o esmaya iki çift lafım var.
burda soleyemem.
terbiyem müsade etmez.

bu arada
hosgeldim ben :)))

hüznün tadı dedi ki...

Absalom- Hoşgeldin.

Akşam sefası dedi ki...

Aşık Veysel ölümsüz.. O hep hatırlanacak..

hüznün tadı dedi ki...

Berfin- Haklısın. Nur içinde yatsın.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Bu hikaye beni de çok etkiler.
Ne özel bir insanmış iyi ki geçmiş bu dünyadan.
Sevgiler ...