1 2 3 4 5 Bu kodu kullana

31 Mayıs 2012 Perşembe

Kızgül'le Spor Keyfi



             Evde tadilat bütün hızıyla devam ediyor. Birkaç gündür banyo yıkık. Küçük banyomu çok özledim ben. Banyo yapamadığımız gibi çamaşır da yıkıyamıyorum. Bütün ev halkı banyonun yıkık haline melül melül bakıyoruz.

             Dün çamaşırları valize tıkıştırıp oğulun evine gittim. Yıkadım. Eve getirip astım.

             Bugün de Kızgül'le Sporyum'a kaçtık.  Hem spor yaptık, hem bir güzel faşur fuşur yıkandık. Oh dünya varmış!

             Sonra kafede oturup keyif yaptık. Yazıık. Konca evde ustalarla kaldı. Yarın da o gitsin bari.

             Eve gelir gelmez tekrar çıkıp pazara gittim. Akşama şinitzel kızarttım. Pilav da vardı.

             Ustaya zar zor yemek ısmarlıyorum. Çok çekingen. "Zahmet olmasın abla." diye diye bir hal oluyor. İki yaşında bir bebeği varmış. Akşam eve gidince "Babaaa!" diye boynuna atlayınca bütün yorgunluğu geçiyormuş.

             Temiz yüzünden belli. O iyi bir baba.

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Yerleşik Evi Özlediiim...









Bir hafta oluyor salona tıkılmış eşya yığınlarıyla yaşıyoruz. Tadilattayız. Nasıl olacak nasıl yaparız diye bir aydır karar veremiyordum başlamaya. Stresden uykularım kaçmıştı.  Kendimden çok ev halkının tedirgin olması beni huzursuz ediyordu. Konca sinirlenir mi? Kızgül huzursuz olur mu? Diye diye bir cesaret başladık pazartesi günü.

Bugün banyo yerle bir. Yatak odalarının parkesi bitti ama eşyalar gelmediği için yerleşemiyoruz. Ben bütüngün herkesin aradığını bulmakla meşgulüm.  Arada alış veriş yapıp yemek yapıyorum. Koşturup duruyorum yani.

Ustalara çay servisi yapıyorum. Onların işide çok zor.

Yerleşik ev hayal edip duruyorum. Meğer ne büyük bir lüksmüş. Banyodan sonra sıra mutfağa gelecek. Onbeş yirmi gün daha işimiz var budurumda.

Sonra mis gibi bir evimiz olacak ama...  Ah o günler bir gelse.

22 Mayıs 2012 Salı

Kitaplar...



             Sevgili Asuman bir mim yollamış.  Kitap dünyamı soruyor bana. Ne sıklıkla okuduğumu, en sevdiğim yazarları ve kitapları.

             Ben henüz okumayı öğrenmemişken babamın bir arkadaşı bir masal kitabı hediye etmişti bana. Bu benim elimden düşürmediğim ilk kitabımdı. Andersen'den Masallar. Okumayı ilk onda söktüm. Kibritçi Kız ve Karlar Kraliçesi beni derinden etkilemişti.

             Annem, kardeşim ve benim için "Doğan Kardeş" dergisine abone olmuştu. Derginin gelmesini nasıl sabırsızlıkla beklerdim. Gelince de bir kavga sen okuyacaksın ben okuyacağım diye.

             Tenten, Red Kit, Tommiks, biraz daha büyüyünce foto romanlar... Derken çocuk bakımı ve eğitimi kitapları... Kitaplar ve dergiler yaşamıma hep eşlik etti.

              1- Ne sıklıkla kitap okurum? Biraz yavaş okuyanlardanım. Ama elimde hep bir kitap vardır. Yoksa feci eksikliğini hissederim. Bu soruya ayda ortalama bir kitap  diyebilirim.

              2-En sevdiğim yazarlar: Adalet Ağaoğlu,İnci Aral, Vedat Türkali,Sevgi Soysal, Elif Şafak,G.G. Marquez, John Steinbeck, Tolstoy  ilk aklıma gelenler.

              3- En beğendiğim kitaplar. S.Soysal- Yenişehirde Bir Öğle Vakti,   Adalet Ağaoğlu- Ölmeye Yatmak ve Bir Düğün Gecesi,  İnci Aral- İçimden Kuşlar Göçüyor, Vedat Türkali- Birgün Tek Başına,
 John Steinbeck- Gazap Üzümleri, G.G.Marquez - Yüzyıllık Yalnızlık diyorum.

              Ve ben de bu mime eğer cevap vermek isterlerse sevgili Parıldayan Çiçek ve sevgili Gülşah'a yolluyorum.

19 Mayıs 2012 Cumartesi

17 Mayıs 2012 Perşembe

Bahar,Koşturmaca,Yeni Kitabım.



       Dün ve bir önceki gün yağmur, fırtına sarıp sarmaladı İstanbul'u. Bu sabah parıltılı bir bahar gününe uyandık. Beyaz pantolonumun üstüne bahriyeli tişörtümü giydim. Kurs günüm. Koncayla çıktık. Ben Özgül'de su böreğiyle çay içiyordum ki bir arkadaşımı gördüm. Meğer bugün hocanın sergi işleri dolayısıyla kurs yokmuş.

       Ben de yakında oturan teyzemi ziyaret ettim. Yatıyordu. Biraz sohbet ettik. Şikayetlerini dinledim Sonra "İlle su böreği ikram edeceğim" diye tutturdu. Biraz önce yedim diyemedim. Bir dilim de orda yedim.

      Eve dönerken pazara uğradım.  Eve gelince üstümü değiştirip doğru mutfağa. Akşam pazara gidemem diye nohut ıslatmıştım. Mecburen onu pişirdim. Arkasından enginarı pişirdim. Bir de pilav. Yaşasın! Bunlar yarın da idare eder:))

      Bunları yaparken hiç durup nefes almadım. Şimdi yeni kitabıma başlayacağım. İlk defa İsabel Allende okuyacağım.Lale'den  geçerli not almış. Meryl Streep'in oynadığı filmini yıllar önce izlemiş ve çok beğenmiştim. Beni keyifli okumalar bekliyor eminim.

13 Mayıs 2012 Pazar

İyi ki...

 

          İyi ki varsın annem.

          Sana geldiğimde zeytinyağlı sarmalar saran,

          Kanepede uyuyakaldığımda üstümü örten,

          Biraz keyfim kaçsa " Kendini korumayı öğrenemedin." diye azarlayıp nane limon kaynatan,

          Dışarı çıkarken hala"Sakın geç kalma."diye tembihleyen,

          İyi ki varsın.

          Sen hala benim sığınacak en güvenli tek limanımsın.

   

10 Mayıs 2012 Perşembe

Okuyorum ve Dinliyorum.



          Yeni bir kitaba başladım. İlk kez Panait Istrati okuyorum. Kitap bitmeden diyebilirim ki bu kitabı beğendim ve daha başka eserlerini de okuyacağım.

           Dostu Mihail ile tanışmalarını, yaşadıklarını ve bunlara paralel dünya görüşünü anlatıyor yazar. Diyaloglar ve anlatımı sardı beni. Sevdim.



               Ve Alpay'ı dinliyorum. Müziğe ve Ankara Garı'ndaki çekimlere bayıldım. Hep söylerim ya trenlere ve o hüzünlü gar binalarına bayılırım ben. Haydarpaşa garı ve Ankara Garı anılarla doludur. Kimi zaman mutlu kimi zaman hüzünlü.

3 Mayıs 2012 Perşembe

Pazar Keyfi...



            Perşembeleri örgü kursu günüm.  Bu yüzden uzun zamandır pazar gezmesi yapamıyordum. Aynı güne geliyorlar çünkü. Bugün hocamızın işi varmış. O yüzden kursa gitmedik.

 


                 Ben de pazar arabamı kaptım. Doğru pazara.



              Pazarda her şeyin rengi kokusu bir başka. Markete benzemiyor doğrusu. Yeşillikler, çiçekler,sebzeler cıvıl cıvıl.




  

                  Karadut da aldım pazar çantam doldu. Eve geldim. Kızgül'e teslim ettim. Önce birlikte karadutu yedik. Dilimiz, ellerimiz mor oldu:))  Akşama bezelyeli enginar yapacağım için Kızgül bezelyeleri ayıklarken ben tekrar pazara yollandım.



                        Tezgahları dolaşmaya başladım.

   

            




            Tezgahları gezerken farkında olmadan bayağı yürümüşüm. Yorulmuşum. Eve gelince bezelyeli enginarı ocağa attım. Çay da hazırdı. Keyifliyiz yani...