1 2 3 4 5 Bu kodu kullana

16 Eylül 2010 Perşembe

Uykucu...

    



              Sabah uyandığım da onu kanepeye kıvrılmış buldum. Gece Ankara'dan trenle gelmiş.Sabah bize uğramış. Babası açmış kapıyı herhalde. Hiç duymamışım.

         


        Sonbahar tadını ,kokusunu belli etmeye başladı.Sabah ürpermeler,yorgana sarılma isteği. Yataktan kalkınca üstüme bir şeyler giyme.Geldi işte o hüzünlü mevsim.

       Canım çorba istedi. Hazır çorba adetim değildir ama,mantı çorbasını çok seviyorum. Hemen bir tane pişirdim. Üstüne bol kırmızı biber ve nane. Ohh! İyi ki geldin sonbahar.

      Yarın Ankara'ya anne ve babama gidiyorum.Hala hastanedeler.

       

12 Eylül 2010 Pazar

"Hayır"lı Günler Olsun


     


     Nasıl güzel yağmur yağıyor. O balkondan, o balkona koştum;o güzel yağmur sesini dinledim. O güzel kokuyu içime çektim.

     Ama önce çamaşırları topladım.Yağmur öncesi hava bir karardı,bir karardı sormayın. İçim sıkıldı. Sonra o güzelim yağmur başladı.Sokakta minik bir dere oluştu ve akmaya başladı. Derin bir nefes aldım. Bütün içim yıkandı;mis gibi oldu.

    Makarna suyu koydum ocağa. Canım domatesli makarna istedi.Biraz kitap okurum şimdi camın kenarında.

    Öğleden sonra sandığa gideriz hep beraber.

    "Hayır"lı günler olsun inşallah.



10 Eylül 2010 Cuma





                İlk defa bayram için hazırlık yapmadım. Konca ve Kızgül, arife günü evi temizlemişler. Konca, taze barbunya pişirmiş,şinitzeller kızartmış,kocaman bir salata yapmış. Sağolsunlar hazıra kondum. Ben de bir tatlı falan yapayım dedim ama canım istemedi.Evde öyle mırıl mırıl oturasım var işte.

                Bilgisayarı özlemişim,yatağımı özlemişim,balkonumu özlemişim.Kapkacağın yeri, onun bunun yeri değişmiş tabi. Aşağı yukarı  bir aya yakındır yokum. Olacak o kadar. Neyse eski düzenime döndüm.

                Dün, oğul geldi bayramlaşmaya. Sonra her zamanki gibi teyzeme gittim. Kuzenler onların çocukları falan oturduk.

                Bugün Kızgül arkadaşlarıyla buluşmaya gitti. Ben de biraz kitap okurum.Annemi ararım. Sonra belki çıkarız Konca'yla...

8 Eylül 2010 Çarşamba

Kalbim Ankara'da Kaldı.


     


               Babam, hala iyi değil. İbni Sina'da yatmakta. Çocuk gibi ufacık kaldı.Böbrek yetmezliği başlamış. Annemle hastane-ev arası mekik dokuduk günlerce.

               Hastanede günler puslu mu puslu. Çaylar acı mı acı. Hayat tatsız mı tatsız. Bayramı geçirmek için eve geldim biraz. Nasıl da özlemişim. Ama  aklım hep onlarda. İnşallah her şey iyi olur.Bu günler geçer gider inşallah.