1 2 3 4 5 Bu kodu kullana

27 Şubat 2010 Cumartesi

Sabah






 Bu sabah yağmur yoktu İstanbul'da. Gözlerim dolu dolu değildi. Bir tüy gibi kalktım yataktan. Camı açıp nefes aldım dolu dolu. Şükrettim sahip olduklarıma, varlığıma ,sevdiklerimin varlığına... Umursamadım yoklukları...

 Gün aydındı.

 Birden hava değişti. Gün başladığı gibi gitmedi . Renk değiştirdi. Rüzgarla sürüklendim biraz.

 Derken yeniden durulduk gün ve ben.

26 Şubat 2010 Cuma

Maaş Günü





                   Bugün zamlı maaşımı aldım. Başbakanımızın dediği gibi değil tabi. Geçen ay yaptığım tasarruf planları yine başarısız.

                   Bu maaş günlerini çok seviyorum ben yaa. Kağıt üstünde her şeyi hallediyorum. Mutlu da oluyorum. Sonra bir bakıyorum herşey kağıt üstünde kalmış.

                   Yeni yeni maaş günleri gelecek inşallah. Hesaplar kitaplar yapacağım ben. Ve birgün denk gelecek belki...

23 Şubat 2010 Salı

Kedim...




             Sabah çayı koymuştum.Mutfak balkonundan bahçeye bakıyordum tembel tembel. Birden onu gördüm bahçede. Boynunda kırmızı bir tasma vardı. Siyah benekleri kuyruğu aynı Çıtır. Heyecanlandım.- Pisi pisi Çıtııır! diye seslendim. Başını yukarı kaldırıp bana baktı. Bir an Çıtır benimle iletişim kuruyor gibi bir hisse kapıldım.

             Belli bir ev kedisiydi. Ya evden kaçmış ya da gezintiye çıkmıştı. Sanki Çıtır'ımdan haber getirmişti. Biraz özlem gidersin demişti.

             Benden de ona selam. Hiç karşılıksız verdiği sonsuz sevgi için teşekkürler... Ona söyle ki: Kimse beni sabahları uyanınca yatak odasının kapısında beklemiyor. Onu görüp seveyim diye yerlerde yuvarlanıp şirinlik yapmıyor. Onu çok özlediğimi de söyle...

22 Şubat 2010 Pazartesi




  Konca" Küçüldün sen, çok zayıfladın ." diye diye beni de inandırdı. Dün kuzenle yürüyüşe çıktık. Canım tatlı istedi. Bir paket beze aldım ve hepsini yedim. Çok seviyorum bezeyi... Nasıl olsa zayıfım ya! Biraz önce de kek attım fırına.. Kokuyor mis gibi...

 Egzersizleri de biraz savsakladım galiba. İşte bu hiç olmaz. Hemen kendimi suçlu ve kötü hissetmeye başlarım. Egzersiz yapmayı çok seviyorum. Yoga , plates,  aerobik değiştire değiştire yapıyorum. Gerçekten faydasını görüyorum.

 Kemik taraması için 1 ay sonraya randevu aldım. Bakalım nasıl çıkacak... Konca da bugün salonda spora başlıyor. Epey bir ara vermişti. İlaçlarını da bırakmıştı. Biraz kızgın,biraz kırgın,biraz mutsuzdu bana göre.. Bugün doktora da gitti. Her şey yoluna girecek inşallah...

20 Şubat 2010 Cumartesi

Portakal Reçeli




    Bugün konca, motor eğitim sürüşüne katılmak üzere sabah erkenden çıktı. Ben de aheste aheste çayımı içtim; gazetemi okudum. Ortalığı toparladım çabuk çabuk. Mutfağa baktım. Çorba, zeytinyağlı pırasa, pilav var. Bugün idare eder. Akşama karışık ton balıklı salata yaparım mis...

   Hava çok güzel. Biraz yürüdüm. Alışveriş yaptım. Portakal reçeli yapmaya karar verdim. Sinop'tan getirdiğim anneciğimin yaptığı vişne reçeli bitmişti.

   Portakalları iyice yıkadım. Kaynamakta olan suya atıp 7- 8 dakika haşladım. Başka bir tencerede şeker ve su kaynattım. Potakalları dilimleyip kabuklarıyla attım şekerli suyun içine. Ev portakal portakal koktu.

   Sabahları tereyağıyla götürecem banane:)

16 Şubat 2010 Salı

Her Şey Güzel Olacak



 Kızgınlıklar...       Kırgınlıklar...         Yoruldum...    

 Gülümsüyorum...     Yeni bir güne...

Yeniliğe Doğru




 Her gün bir yerden göçmek
 Ne iyi

 Her gün bir yere
 Konmak ne güzel
 Bulanmadan donmadan
 Akmak ne hoş

 Dünle beraber
 Gitti cancağazım
 Ne kadar söz varsa
 Düne ait
 Şimdi yeni şeyler
 Söylemek lazım


 Mevlana

15 Şubat 2010 Pazartesi





       Öfkeli...   Niye?     Kendisi de farkında değil.

       İçine bakabilse...

       Farkına varsa...

       Öfkesi sabun köpüğü gibi eriyecek...

       Yeni değişmiş sabun kokulu çarşaflar gibi huzur verecek...

10 Şubat 2010 Çarşamba

Sinop'ta...





  Sinop'ta yaşasaydım keşke dedim kendime. Hep yazını bildiğim Sinop'ta olmak istedi canım bugün. Kışın zor olur muydu acaba?

Sobalı bir evim olsaydı mesela. Harıl harıl yanan sobanın üstünde bir de çaydanlığım olsaydı. Çay içerken pencereden dışarıya baksaydım.

Sonra paltomu giyip iskeleye yürüseydim sırf canım istedi diye.

Balık tutanlara baksaydım.Nefes alsaydım, deniz kokusu ciğerlerime dolsaydı...

Yıldız'la Yalı Kahve'de buluşup çay içseydik.

Yaza kadar ıssız ıssız yaşasaydım...

7 Şubat 2010 Pazar

Kızgülüm Hastacık Olmuş




   Canım kızım. Bu sabah nasılda pıtır pıtır baş ucuma geldin. "Anne iki kulağım da duymuyooo. " diye ...

   Nasıl da panik olmuş. "Merak etme soğuk algınlığından olmuştur. Geçecek."

   Açtım yorganımı . Aldım koynuma. Sardım sarmaladım.

   Hastalık geçip gidecek... Bu anın sıcaklığı kalacak...

1 Şubat 2010 Pazartesi

İlişki Durumu: Karmaşık.




Meryl Streep 'e bayılıyorum. Filmlerini de kaçırmamaya gayret ediyorum. Pazar günü kuzen, kızgül, ben koştura koştura Kadıköye gittik bu filmi izlemeye... Kuzenle benim çok hoşumuza gitti. Kızgül biraz sıkıldı.

Orta yaş ilişkilerini anlatan duygusal flimler okadar az ki. Eşinden ayrılmış bir kadın. Adam evlenmiş kendine bir hayat kurmuş. Kadın yalnız. Hayatında kimse yok. Hayat devam ederkennn eski kocayla yasak bir ilişki yaşanıyor. İşte espiriler falan güzel. Orta yaşlardaysanız gidin derim ben.  Gençseniz de gidin canım.