1 2 3 4 5 Bu kodu kullana

30 Aralık 2009 Çarşamba

2010 da kendim için öğütler...





1- Her gününde bedensel bir aktivite olsun.(Yürüyüş,egzersiz,temizlik...)


2-Bol yoğurt,kefir,yumurta,yeşillik,meyve tüketmeye devam et.


3-Kontrol edemeyeceğin şeyler için üzülme.


4-Kendi kontrolüne önem ver.


5-Aynı kiloyu koru.


6-Daha çok kitap oku .


7-Daha çok seyahat et diyeceğim; ama imkan yoksa daha çok günlük gezi yap.


8-Sevdiklerine doğrularını benimsetmekte ısrarcı olma. Bırak yaşayarak öğrensinler.


9-Daha hoşgörülü ol.


10-Daha çok gülümse ve şükret.




27 Aralık 2009 Pazar

Pazar Keyfi


-"İçim sıkılıyor." dedi. -"Neden?"dedim. -"Bilmiyorum." dedi.

-"Eee o zaman odanı topla, enerji sarfet.Bak nasıl iyi oluyosun."

-"Sen de hep aynı şeyi söylersin."

-"O zaman kek yap.Nee güzel olur kimbilir?"

Buna karşı koyamadı.






Girişti kızgülüm,canımıniçi...


Derken oğul da geldi.


Olmazsa olmaz poğaçaları da ben hazırladım.Patatesleri kabuklu dilimledim.Üstüne kırmızı biber tuz ve sızma gezdirdim. Attım fırına...
Serildik köşelerimize...

26 Aralık 2009 Cumartesi

Kadıköyde Yürüyüş..


Günlerdir evdeydik.Hepimiz nekahat dönemindeydik.Halsizlik,kırıklık,iç kararması...
Pencereden baktım. Gün çok güzel görünüyordu.

Hadi dedim koncaya..Yürüyelim...
Yürüdükçe yenilendik sanki.








Gerçi yürürken içimdeki kırıklığı da götürdüm yanımda..Yarım asırlık dostluğumdan gelen...
Bende herşeye hakkı olduğunu, onda herşeye hakkım olduğunu düşündüğüm,çocukluk, genç kızlık, evlilik, annelik, menepoz dönemlerini paylaştığım..
Birden "Dur! Daha fazla adım atma!" dedi bana...
Duvara çarptım...


Şu güzelim evlerde kimler yaşadı acaba?Kimler güldü, kimler ağladı? Kimler sevdi?
Şimdi neredeler?

22 Aralık 2009 Salı

Konca'nın eserleri...


Tekne dışında yaptıklarını hep beni mutlu etmek için yaptı. Bu bir ilaç dolabı aslında.



Balkondaki çiçekleri ve perdeleri ben ayarladım. Yanından her geçişte nasıl da seviyorum. Okşuyorum..




Bu gemici düğümleri... Çerçevesi herşeyi koncaya ait. (Ama ahşap boyasını ben yaptım.)


Eee ! Ne yapalım. Onu da eklicem tabi.Ben de boş boş durmuyorum yani..






Bu da benim çok sevdiğim deniz kabuklarım için yapılmış ışıklı bir dolap.




Bunlar bana ilk yaptığı evler. İlkini doğum günümde bana hediye yapmıştı. Parasız bir zamanımızda gizli gizli yapmıştı. Nasıl da sevinmiştim.




İşte bunlar sevgili tekneleri.




Onları ben de çok seviyorum.Bazen döküntülerinden bunalıyorum ama yine de seviyorum.


Bu işler oturma salonumuzda oluyor. Bu yüzden biraz zor.




İlmek ilmek...






Sabırla yapılıyor...
Bu güzellikleri yapan, yapabilen istese neler yapmaz ki...




21 Aralık 2009 Pazartesi

Yine mi hastalık...

Of yaa! Ne bu yaa! Çarşamba gecesi bir başladı,vurdu geçti beni.Bir kusma, bir ishal...Çok kötüydü çok.Neye uğradığımı şaşırdım.Arkadan kızgülde olmaz mı?İkimiz beraber lohusa gibi yattık kızımla.Tek güzel şey buydu galiba...
Henüz tahlillerimi almadım ama mikrobik olabilir.Aman haa... Ben ki hastalıkları kolay atlatırım.Kollarımda can kalmadı sanki. Dikkatli olun.

16 Aralık 2009 Çarşamba

Kızlar Bizde...





Uzun zamandır biraraya gelememiştik.Neyse dün bende toplandık.Hasret giderdik bol bol. Meğer ne çok özlemişiz.Ayda bir toplanma kararı aldık.Güldük.Konuştuk.Dedikodu yaptık.Yedik içtik.
Sofra toplandı benim aklıma geldi."Eyvah!Masanın resmini çekecektiiim."diye bağırdım ama iş işten geçmişti.
Olsun.Sofra güzeldi .Neler neler vardı:)(Nasıl olsa görüntü yok.Şişireyim biraz.)
Hülyacığımdan başlayayım.Nişanlanmış.Eniştemiz İskoç.Artık İskoç fıkraları anlatırken dikkatli olacağız.
Emelciğimi geçelim.Ondan zaten sık sık bahsediyorum.
Zuhalciğim babaanne olmuş.Güzel sözleri minik kartlara yazar.Bunları bir torbaya koyar her toplandığımızda getirir.Herkese birer tane çektirir ve okutur.Hiç üşenmez.Biraz zaman geçince de "Senin güzel sözün neydi?"diye çaktırmadan aklımızda kalıp kalmadığını kontrol eder.Eee!Emekli de olsa hayat öğretmenliği devam ediyor.
Nilgüncüğüm çok yorgundu.Ev tadilatı yapıyormuş.O kadar zevkli ki. Ev harika olur mutlaka...Onun da kızı evlenmiş.
Ferideciğim uzaklardan geldi sağolsun.Onu uzun zamandır görmüyordum.Onun da Gülsen'in de torunları olmuş.Ay ne güzel!Darısı başıma inşallah.Minik bir bebek ne güzel olurdu..
Hoş bir gündü...

13 Aralık 2009 Pazar

Tükenmez turşu,emeksiz çiçek,her şey çorbası

Bu sene kurduğum salatalık turşusu bitince suyuna biraz ilave yapıp beyaz lahanalar attım.O da bitince pazardan kırmızı lahana aldım.Onları attım.Çoook güzel oldu.Mutfak balkonumda, elimi attınca bulduğum hiç bitmeyen turşum var.Son rengi kırmızı.Salatalara çok yakışıyor.






Bu da dertsiz çiçeğim.Yıllardır evimi süslüyor.Suda yaşıyor.Toprakta yaşıyor.Çaydanlıkta yaşıyor.Bu gördüğünüzü yeni vazoya koydum.Hemen büyümeye başladı.Onun annesini koncaya Töbank'taki arkadaşları almıştı.2.müdürlük hediyesi.O gün bugündür bizimle.Bizden çok az şey istiyor. Sadece su.. Ama karşılığında verdikleri çok..









Bugün her şey çorbası yaptım.Çok basit.Evde ne varsa ondan yapılıyor.Ben pırasa karnabahar,havuç ,soğan,patatesten yaptım.Hepsini düdüklüye doğradım.Üstünü biraz geçecek kadar su koydum.Piştikten sonra robottan geçirdim. Tavuk suyu ilave ettim.Biraz sıvı yağ.Kırmızı biber...Mmm! Tam kış çorbası...




9 Aralık 2009 Çarşamba

Her Çarşamba Gibi...

Bugün de Halk Eğitim dikiş kursuma yollandım.Sabah erken kalktım.Giysilerim akşamdan hazırdı.Kızgülün tostunu benim maydonoz, beyaz peynirden oluşan kahvaltımı hazırladım.Çantam hazırdı zaten.Kaptım ve çıktım.
Yağmur henüz dinmişti.Hava temiz,ben huzurlu...Haftada bir gün sanki çalışıyormuşum gibi.Ama o günlerden farklı olarak çok mutlu çıkıyorum evden.Ayaklarıma dolanan,babaannelerine bırakılacak küçükler yok.Servise yetişme stresi yok.Korkunç trafikte "Yine geç kaldım;müdür yardımcısının önünden nasıl geçicem?Bir gün de geç kalmaz mı bu adam?"diye kendimi yeme yok.
Ohh!İyi ki emekli olmuşum bee!Özgürüm...Parası biraz az özgür ama, olsun.Gelecek planları,didin didin.Hayal kur.Yine didin didin.Hiçbir şey değişmez.Oh be bitti artık.Bugün var sadece. Ne geçmiş ne de gelecek...







Kırmızı ceketim kolaylandı bakın.O alttaki mavi yuvarlaklar benim dizlerim oluyor.
Sınıfta bir yandan konuşuyoruz,bir yandan dikiş dikiyoruz.Hepimizin ortak amacı sadece kendimize ait bir gün.O bir günde yollarımız kesişiyor.Birbirimize kendimizi, sıkıntılarımızı anlatıyoruz.Bazen devam eden dostluklar kuruluyor.Buluşuluyor...Çay kahve zamanları paylaşılıyor.Bazen de o günle sınırlı kalıyor arkadaşlık.Zil çalıyor.Herkes evine.




Şimdi kızgülle köşemizde "Yaprak Dökümü"izleyip çekirdek çitleme zamanı...

6 Aralık 2009 Pazar

Üç günlük mola





İki gün önce sabah bir baş ağrısıyla kalktım.Baktım acaip kötüyüm.Hemen karanfilli zencefilli bitki çayları yaptım.Bir halsizlik...Dayak yemişim gibi...Arkasından mide bulantısı, ishal...
Eyvah ! Domuz gribi oldum, yatıp istirahat edeyim bari dedim.Neyse kızgülüm evdeydi.Yemekler hazırladı.(Hasta olunca pek bir nazlı olurum da:)Hemen ağlarım haaa!)Ona da geçiririm diye korkuyorum bir yandan.
Baktım bizim domuz gribi bir tuhaf. Ateş yok.Aksırık tıksırık yok.Baş ağrısı da geçti.Vücudum mola istemiş benden...
Üç gündür kızgülümün sayesinde dinleniyorum.Bugün bayağı iyiyim.Kızımın kahvesini yudumluyorum.

3 Aralık 2009 Perşembe

Sahilde yürüyüş

Hava çok güzeldi.Kuzenle yürüdük.Temiz havayı içimize çektik.Yenilendik.





Minik adayı resimlemesek olmazdı.


Teknelere bakmaya doyamadık.





Topal martıyı sarhoş balığı aradık.Bulamadık...